1-Tanım:

Sünnet, genellikle çocukluk döneminde gerçekleştirilen, erkek çocuklarda penisin baş kısmını saran sünnet derisinin bir kısmının cerrahi yolla çıkarıldığı ve penis başının açıkta bırakıldığı küçük cerrahi bir işlemdir.

2-Tarihçe:

Sünnet tarih boyunca en eski ve en sık uygulanan cerrahi işlemdir. Her yıl ~13 milyon erkek sünnet edilmektedir. İslamiyetten önce de var olan yazılı tarihimizden bile eskiye dayanan sünnetin ilk yazılı tarihi Eski mısırlılar dönemine aittir. İlk ne sebeple ve nerede çıktığı tam olarak bilinmemektedir.  6000 yıl önceki eski Mısır dönemine ait Ankh-Mahor tapınağındaki duvar kabartmalarında sünnet tasvirleri görülebilmektedir.

Sünnet; tıbbi nedenlerle yapılabildiği gibi toplumların kültürel, sosyal durumları ve özellikle dini inançları gereği de yapılabilmektedir. Müslümanlar, Yahudiler ve bazı Hıristiyanlarda yaygın olarak uygulanmaktadır.  ABD’de sünnet olanların %80’inin tıbbi sebeplerle olduğu bilinmektedir.

 

Yahudilerde doğumdan sonraki 8. gün, Müslümanlarda çocukluk çağının herhangi bir zamanında yapılmaktadır. Türkiye’de, sünnet sıklıkla müzik ve eğlencenin de eşlik ettiği törenlerle yapılmaktadır ve bu törenler aile için önemli bir sosyal olgudur.

 

Sünnet, Araplarda İslamiyet ile başlamış olmayıp, İslamiyet öncesi dönemde de uygulanan eski bir gelenektir. İslamiyet’te ise sünnet, peygamber geleneğidir. Kur’an’da sünnetten bahsedilmemiş olmasına karşın, İslam peygamberi Hz.Muhammed’in hadislerinden hareketle, erkeklerde Müslüman olmanın bir alametiolarak görülmüştür.

3-Hangi yaş grubuna yapımalı

Psikolojik gelişim dönemleri dediğimiz 3-6 yaş arası gruba tıbbi endikasyon olmadıkça sünnet önerilmemektedir. Sünnet için ya duygusal olarak hiçbir şey hissetmeyeceği yeni doğan dönemi ya da sünnetin ne olduğunu tam kavradığı, ilkokul dönemi, en uygun dönem olarak kabul edilebilir.

4-Anestezi tipleri

Sünnetin çocukta kaygı oluşturmadan yapılması en ideal anestezi tercihinde önemlidir. Genellikle erken bebeklik dönemlerinde farkındalık oluşmadığı dönemlerde lokal anestezi tercih edilirken, kaygısı fazla olan, ek cerrahi girişim gerektiren veya erken çocukluk dönemlerinde sedasyonla(hafif uyku) ya da genel anestezi tercih edilmektedir.

5-Sünnet teknikleri

Her tekniğin kendine göre avantajları ve dezavantajları olabilmektedir.

  • Klasik cerrahi sünnet

1.Dorsal slit tekniği

Peniste eşlik eden patolojiler varlığında diğer yöntemlerin uygulamasının zor olduğu durumlarda tercih edilir. Genellikle makas yardımıyla yapılır. Glans penis açısından güvenlidir.

 

2.Sleeve tekniği

Genellikle daha ileri yaşlarda tercih edilen işlem süresinin diğer tekniklerden biraz daha uzun olduğu bir tekniktir. Makas, bistüri ya da termal etkili ısı koteriyle kesim yapılabilir.

3.Giyotin tekniği

Her yaş grubunda yapılabilir, klasik cerrahi sünnetler içinde en kısa süren, estetik açıdan diğerlerinden daha düzgün ancak tecrübesiz kişiler tarafından yapıldığında komplikasyon riskinin de diğerlerine göre en fazla olduğu tekniktir.

  • Klempli sünnet

Bir plastik klemp yardımıyla yapılır. İşlem süresinin en az sürdüğü, çoğunlukla dikiş atılmadığı ve kanama kontrolü ihtiyacı en az olan tekniklerden biridir.  3-5 gün sonra klempin tekrar çıkarılması dezavantajı olarak söylenebilir. İşlem genellikle 5-10 dk içinde bitmektedir. Çeşitli klempler mevcuttur.

 

  1. Gomco klempi

2. Alisklemp

3. Plastibel

 

 

 

4. Kirve klemp

 

5. Mogen klemp

  • Stapler(tel zımba) sünneti

Özel bir alet yardımıyla sünnet derisinde aynı anda hem kesme hemde dikiş atılmaktadır. İşlem maliyeti diğerlerinden yüksektir. İşlem çok kısa sürmektedir.

  • Lazer ile sünnet

Co2 lazer yardımıyla kesme ve iyi kanama kontrolünün sağlandığı bir yöntemdir. Çok yüksek maliyeti vardır.

  • Termal koter ile sünnet

Tüm tekniklerle kombine edilebilen kanama kontrolünün çok daha iyi sağlandığı ve işlemin daha kısa sürmesini sağlayan yöntemdir.

 

6-Yenidoğan Sünneti

Doğumdan itibaren ilk 30-40 gün arasıdan yapılan sünnete denir. Dünya Sağlık Örgütü, 2500 g üzerindeki, 12 saatini doldurmuş bebeklere yenidoğan sünnetinin yapılabileceğini bildirmektedir. Bende kendi kişisel önerim bebeklerin olası bir konjenital problemlerinin dışlanması ve beslenmesinin yeterli olduğunun gözlemlenmesi amacıyla doğumdan 2-3 gün sonrasında yapılmasıdır. Çocukta eşlik eden su fıtığı, inmemiş testis gibi patoloji varlığında ailenin bilgilendirilmesi gerekir. Çünkü bu gibi durumlarda ileriki dönemlerde ameliyat gerekebileceği için sünnet işlemi de diğer ameliyatıyla eşzamanlı planlanabilir. Yenidoğanlarda tercih edilen anestezi yöntemi bölgesel yani lokal anestezidir. Tüm sünnet teknikleri yapılabilir ancak eşlik eden peniste eğrilik, torsiyon durumlarında işlemi yapan hekim en uygun tekniği seçecektir.

Yenidoğanlarda yapılan sünnetlerde görülen en sık komplikasyon mukoza yapışıklığıdır, elle geri çekme egzersizleri ile genellikle ikinci bir işleme gerek kalmadan sorun çözülebilir. Bazı bebeklerde yapışıklık çok fazla olup tekrar lokal anestezi ile yapışıklık açılabilir.

7-Sünnet komplikasyonları

  • Kanama: En sık karşılaşılan komplikasyondur. Özellikle kanama pıhtılaşma bozukluğu olan çocuklarda uygun koşullarda yapılmazsa çok ciddi kanama sorunları yaşanabilir. Bu nedenle kanama pıhtılaşma bozukluğu yönünden sorgulanmalıdır. Yenidoğan döneminde yapılacak sünnetlerde ilk 1 hafta içinde K vitamini yapıldıktan sonra sünnet işlemi gerçekleştirilmelidir.
  • Enfeksiyon: Steril koşullarda yapılmayan sünnetlerde doku kaybına bile neden olabilen enfeksiyon görülmektedir, asepsi antisepsi kurallarına uygun, steril koşullarda yapılan sünnetlerde enfeksiyon çok nadir görülmektedir.
  • Glans penis yaralanması: Özellikle giyotin yöntemiyle yapılan sünnetlerde yeterli tecrübesi olmayan kişiler tarafından yapıldığında glans başının tamemen kesilebildiği vakalara bile rastlanmıştır.
  • Yetersiz sünnet: Aslında yetersiz sünnet kavramı görecelidir, sünnet işlemi sünnet derisinin bir kısmının çıkarılmasıdır, glans başının tamamen görüldüğü ama çok kısa deri bırakıldığı durumlardansa sünnet derisinin az kesildiği durumlar komplikasyon olarak değerlendirilmemelidir. Çocuk yaşı ilerledikçe penis boyu büyüdükçe yetersiz gibi görünen sünnetin normal olduğu anlaşılacaktır.
  • Sünnet derisinin fazla kesilmesi: Sünnet derisi çok fazla kesilirse kaybolan doku yerine vücudun başka yerinden doku naklini gerektirecek çok daha ciddi ameliyatlar gerekebilir.
  • Peniste eğrilik, şekil bozukluğu: Genellikle sünnet derisinin uygun kesilmemesi sonucu ortaya çıkabilir. Bir de daha öncesinde varolan eğrilikler sünnet sonrası da daha belirgin hale gelir.
  • Nekroz: Sünnet sonrasında yapılan sıkı bandaja bağlı gelişebilir.
  • İdrar yapmada zorlanma: Sıkı bandaja bağlı olarak ya da ağrı duyma endişesi nedeniyle görülebilir.
  • Ciltte yapışıklıklar: Genellikle gömük penisi olanlarda ya da sünnet derisinin fazla bırakıldığı durumlarda sünnet derisi tekrar penis başına yapışmaya meyillidir. Bu gibi durumlarda geri çekme egzersizleri ve çeşitli kremlerle sorun giderilir, bazı çocuklarda yapışıklık çok rahat elle açılabilirken bazılarında tekrar müdahale gerekebilir.
  • Üretra(idrar yolu) yaralanması: Çok nadir görülebilen bir durumdur, tekrar ameliyat gerekebilir.
  • Alerjik reaksiyon: Uygulanan aseptik, antiseptik,lokal anestezik ve kremlere karşı alerjik reaksiyon gelişebilir.